İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Necip Fazıl Kısakürek
6 Şubat Kahramanmaraş depreminde yitirdiğimiz tüm canlarımızı saygı, sevgi ve rahmetle anıyoruz. Depremde vefat edenlerin ailelerine başsağlığı diliyoruz.
6 Şubat sabahı önce ışıklar karardı sonra dünyalar, bir sabah uyanmaya çalıştık, ya becerebildik uyanmayı ya da sonsuz bir uykuya daldık, ayrı kaldık, kaybettik, yitirdik. Bir gecede bütün hayallerinden vazgeçip, hayatta kalmak için dua eden insanlar için attı kalbimiz.
Ahmet Ümit’in dediği gibi çiçeklerin narin güzelliği, gün batımının lezzetli kederi, gökyüzünde usulca kayan ak bulutlar, denizlerin menevişli kıpırtısı, toprağı yemyeşil bir buğu gibi kaplayan ağaçların sevinç veren görüntüsü yüreğinizi yumuşatmasın, onlar deprem, volkan fırtına, sel gibi büyük felaketleri gizlemek için yaratılmıştır. Ülkemizin kendine hayran bırakan güzelliklerinin yanında deprem bölgesi olduğu gerçeğini kabul edip neler yapabiliriz? Neler yapmalıyız? soruları için bir araya geldik.
İstanbul depremi, beklenen depremler arasında en büyük yıkım oluşturacağı öngörülen depremlerden biridir. Geçtiğimiz günlerde yaşamış olduğumuz Pazarcık depremi, aslında bize beklenen İstanbul depremi için önemli ölçüde projeksiyon oluşturuyor. Afetlerin birinci saniyesinde hazır olabilmek için afet yönetiminin sistematik ve planlı işleyebilmesinin önemi kaçınılmaz bir gerçektir. Sadece depremlerde değil küresel ısınma ile birlikte ortaya çıkan orman yangınları, seller gibi felaketler için de hazırlık olmamız gerekmektedir.