Fırat Semih Avşar, toplumsal yapı, savunuculuk ve insan hakları konularında çalışmalar yapmaktadır. T.C. İçişleri Bakanlığı’nda proje bölge koordinatörü olarak görev yapmıştır.
Ayrıca, UNHCR (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği) aracılığıyla sürdürülebilir kalkınma ve insan onuru konularında projelerde görev almış, birçok projenin yazımı ve koordinasyonunda yardımcı olmuştur. Gençlik liderliği sertifikasını Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği’nde almıştır.
T.C. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı bünyesinde göçmen hakları, dezenformasyon, savunuculuk ve toplumsal uyum konularında proje koordinatörlüğü yapmıştır.
Avşar, birçok araştırma merkezinde mülteci ve göçmenlerle ilgili saha ve analiz raporlarında yer almıştır. Şu anda İstanbul Medipol Üniversitesi’nde Ayrımcılığı Önleme ve Eşitlik Ombudsmanlığı Ofisi'nin Ombudsman Uzmanı olarak görev yapmakta ve aynı zamanda yüksek lisans eğitimine devam etmektedir.
Geleceğin Bilimi
Siyasal Teoriler Araştırmacısı
İnsanın varoluşu nedeniyle göç eden bir varlık niteliğini haiz olması su götürmez bir gerçektir. Diğer bir ifadeyle insan fıtratı gereği göç eden bir varlıktır. Doğum, yer değiştirme, göç ve ölüm… Hepsi birbiriyle ilişkili ve insanın hayat hikayesinin temel unsurlarıdır.
Muhammed Faris’in hikayesi, aslında hepimizin ortak hikayesidir. Onun mütevazı duruşu, bilime ve insanlığa adanmışlığı, bize de bu hususta yol gösterir. Çünkü hepimiz, bu dünyada birer göçmenizdir, ve bizden sonra gelecek nesillere de umut ve ilham verme sorumluluğumuz vardır. Öyle ki günlük rutinlerimizde bile fıtratımız bize mütemadiyen yer değiştirmemizi öğütler. Biz daraldığımız anlarda hemen kendimizi başka huzurlu bir yerde hayal eden, endişeler içinde boğuştuğumuzda ‘uzaklara gitmek istiyorum’ diyen varlıklarız. Buna mukabil tarihimizde de birçok göç içinde bulunmuş göçe sebep olmuşuzdur.
2011 yılında Arap Baharı’nın başlamasıyla, Ortadoğu’da büyük bir yıkım yaşanmaya başladı. Otoriter rejimler sarsılırken, maalesef pek çok sivil de zor şartlar altında göçe zorunlu kılındılar. Muhammed Faris de 2012 yılında, bu zor şartlardan kaçarak Türkiye’ye sığındı. Fakat onun yalnızca göçmen kimliğinden bahsetmek bizce bir kusur oluşturur. O, Suriye’den gelen ilk ve tek kozmonot idi. Faris, 1985 yılında Sovyetler Birliği’nin Interkosmos programına seçilmiş, ve 1987’de uzaya çıkarak tarih yazmıştı. Ancak, ülkesindeki çalkantılar onu da etkilemiş, ve Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmıştı. Burada, birçok sivil toplum programına katılarak, gençlere İslam, bilim ve teknoloji, barış gibi konularda seminer vermeye başladı.
O, ne Suriyeli, ne Arap, ne de göçmen kimliğiyle tanınmak istedi. O sadece insandı ve insanlığa hizmet etmeyi kendine görev edinmişti. Uzayda başarı elde etmiş olması ona gurur değil, sorumluluk yüklüyordu. Gençlere, ilime ve barışa verdiği önemi anlatmaya çalışıyordu.
Bir anısında, Cuma günleri Eyüp’te çocuklara astronomi dersi veriyor. Ali Kuşçu Uzay Evi’nden Naime Sarul, öğrencilerin kurslara büyük rağbet gösterdiklerini anlatıyor. Sarul: “Faris uzayda yaşadıklarını anlatırken çocuklar onu pür dikkat dinliyorlar. Ona güneş sistemi ve gezegenlerle ilgili sorular soruyorlar. Onu dinleyen liseli gençler astronomi tahsili yapmak ya da uzaya gitmek istediklerini söylüyorlar” diyor. Faris, Fatih’teki küçük ofisinde uzay maceralarından bahsederken adeta kendinden geçiyor. “Hayatın değeri uzaydayken daha iyi anlaşılıyor. Yeryüzündeki en güzel varlığın insanlık olduğunu fark ediyorsunuz” diyor.
Muhammed Faris, 72 yaşında, Türkiye’de geçirdiği uzun hastalık sonucu hayatını kaybetti. Ama onun mirası, bilime ve insanlığa olan adanmışlığı, mütevazı duruşu ve ümit dolu mesajları, bizlere ilham vermeye devam edecektir. Zira insanoğlunun cevherini göz önüne bulundurduğumuzda nice büyük potansiyeller vardır meğer ki konjonktürde birçok takozla mücadele edilecek olsun.
29 Temmuz 2001 tarihinde İstanbul Vakıf Gureba Hastanesi'nde(o dönemki adıyla) 3 çocuklu ailenin son çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.
İlk ve ortaöğretimi doğumundan bu yana ikamet ettiğim Bayrampaşa ilçesinde yer alan Nuri Örs Ortaokulu ve Hüseyin Bürge Anadolu Lisesi'nde tamamlamıştır. 2019 yılında yapılan YKS sınavından sonra İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne yerleşmiştir. 1 yıl İngilizce hazırlık eğitiminin ardından hali hazırda lisans eğitiminin son yılındadır, ağustos ayından bu yana da bir avukatlık ofisinde öğrenci stajı yapmaktadır.
Geleceğin Bilimi
Siyasal Teoriler Araştırmacı Asistanı